SOFOKLES
(Atina Ulusal Müzesi'ndeki Sofokles Heykeli)
Sofokles (Yunanca : Σοφοκλῆς - Sophoklēs) (MÖ. 495 - MÖ. 406), Antik Yunan'ın Eshilos ve Euripides ile beraber 3 büyük tragedya yazarlarından biridir.
Sofokles, Atina dışında Kolonos'ta doğdu. Babası Sophillos zengin bir silah üreticisiydi. 5. yüzyıl Atina'sında yaşadı. Atina site devletinin hem gelişimini hem de çöküşünü gördü. Birçok resmi ve askeri görevlerde bulundu. MÖ 441'de birliğe bağlı site devletlerine katkıları yöneten Kolegiumun üyesiydi. MÖ 441-440'ta Perikles ile Sisam'da baş gösteren ayaklanmayı bastırmak üzere görev aldı. Salamis deniz zaferini kutlamak üzere düzenlenen gençler korosunu yönetti. Kendisinden 16-17 yaş küçük olan Euripides'in ölüm haberi üzerine tragedyalarına yas giysileriyle gelerek meslektaşına duyduğu saygıyı gösterdi.
Sofokles'in ilk birinciliği MÖ. 468 yılındadır. İlk ödülünü Dionysia şenliğindeki tiyatro oyunu yarışmalarında aldı. Yaşamı boyunca eserler yazmaya devam etti. Filoktetes (Philoktētēs - MÖ. 409) adlı oyununu 88 yaşında kendisi sahneye koydu. MÖ 420 yılında Asklepios'un (Yunan Mitolojisi'nde tıbbın ve sağlığın Tanrısı) heykelini tapınağa yerleşinceye kadar evinde tuttu. Bu davranışıyla ölümünden sonra da Atinalılar tarafından onurlandırıldı.
MÖ 413'te Peloponez Savaşı boyunca Sicilya'daki Atinalı kuvvetin yıkımına karşılık veren komutanlardan biri oldu.
Tragedyalarında bir yazarın seyircilerine söylediklerinden çok bir yurttaş olarak diğer yurttaşa söylemek istediklerini yazdı. Seyircileri düşünmeye yönelten bir uyarıcı ve danışmandı. Suda'ya göre Sofokles 123 oyun yazmış. Ancak 7 tanesi tam şekliyle günümüze ulaşmıştır.
Sofokles, Atina dışında Kolonos'ta doğdu. Babası Sophillos zengin bir silah üreticisiydi. 5. yüzyıl Atina'sında yaşadı. Atina site devletinin hem gelişimini hem de çöküşünü gördü. Birçok resmi ve askeri görevlerde bulundu. MÖ 441'de birliğe bağlı site devletlerine katkıları yöneten Kolegiumun üyesiydi. MÖ 441-440'ta Perikles ile Sisam'da baş gösteren ayaklanmayı bastırmak üzere görev aldı. Salamis deniz zaferini kutlamak üzere düzenlenen gençler korosunu yönetti. Kendisinden 16-17 yaş küçük olan Euripides'in ölüm haberi üzerine tragedyalarına yas giysileriyle gelerek meslektaşına duyduğu saygıyı gösterdi.
Sofokles'in ilk birinciliği MÖ. 468 yılındadır. İlk ödülünü Dionysia şenliğindeki tiyatro oyunu yarışmalarında aldı. Yaşamı boyunca eserler yazmaya devam etti. Filoktetes (Philoktētēs - MÖ. 409) adlı oyununu 88 yaşında kendisi sahneye koydu. MÖ 420 yılında Asklepios'un (Yunan Mitolojisi'nde tıbbın ve sağlığın Tanrısı) heykelini tapınağa yerleşinceye kadar evinde tuttu. Bu davranışıyla ölümünden sonra da Atinalılar tarafından onurlandırıldı.
MÖ 413'te Peloponez Savaşı boyunca Sicilya'daki Atinalı kuvvetin yıkımına karşılık veren komutanlardan biri oldu.
Tragedyalarında bir yazarın seyircilerine söylediklerinden çok bir yurttaş olarak diğer yurttaşa söylemek istediklerini yazdı. Seyircileri düşünmeye yönelten bir uyarıcı ve danışmandı. Suda'ya göre Sofokles 123 oyun yazmış. Ancak 7 tanesi tam şekliyle günümüze ulaşmıştır.
Aias: Aias (Ajax), Sophokles'in tragedyalarında konu olarak işlenmiş bir karakterdir. Salamis Adası'nın kralıdır. Başkaldırabilmiş bir karakterdir. Bu kahraman Truva Savaşı'nda Akhalarla birlikte savaşmıştır. Sophokles'in sahip olduğumuz oyunlarının en eskisi büyük bir ihtimalle Aias'dır (MÖ. 450/447). Eserin konusu, Troya savaşında Akha komutanlarınından Aias'ın yaşadığı bir olaydır. Akhilleus'un ölümünden sonra, O'nun silahlarının Agamemnon tarafından Odysseus'a verilmesine öfkelenen Aias, bir gece çılgınlık nöbeti geçirerek, koyun sürüsüne saldırır. İntikam almak istediği kişiler sandığı koyunları birer birer boğazlar...
Sophokles’in "Thebai Üçlemesi" veya "Oidipus Üçlemesi":
Kral Oidipus: Yazıldığı yıl tam olarak bilinmese de kimi kaynaklara göre MÖ. 430-425’li yıllardır. Oyun perdelere ayrılmadan, başından sonuna kadar aralıksız oynanır. Belli bölümlere ayrılmış olmakla beraber, tam bir bütün teşkil eder. Konuşmalar, kafiyesiz mısralar şeklinde yazılmıştır.
Oyun üçlemenin ilkini oluşturmaktadır. Thebai halkı bir veba salgınının içindedir. Delphoi kehanetine göre, Laios'un (Laios, Thebai'nin mitolojik kralı. Oedipus'un babası... Laios, Pelops'un oğluna tecavüz ettiği için crysispios Pelops tarafından lanetlenir: Laios'un yeni doğan oğlu Oedipus, babasını öldürecektir. Bunun üzerine Laios, oğlunun ayak bileklerini iplerle sardırır (Yunanca Oidipous, "şişik ayaklı") ve Oedipus'un, kurtlara ya da kuşlara yem olması için ormana bırakılmasını emreder.) katili bulunursa salgın ülkeyi terkedecektir. Ülkeyi Syphinks canavarından kurtararak kral olmuş Oidipus, katilin bulunması için araştırmaya dalar. Ancak sonunda, mitolojideki Symurg Kuşları gibi, aradığı kişinin kendisinden başka birinin olmadığını anlar. Gerçek babası Laios'u bilmeden o öldürmüş ve annesi İokaste ile evlenmiştir. Oidipus gerçeği öğrenince gözlerini oyar, İokaste de kendini asar.
Oidipus Kolonos'ta: Bu oyun Sophokles'in ölümünden sonra torunu tarafından yarışmaya sokulmuş ve ödül almıştır. Eserin konusu üçlemenin ikinci oyunu olarak, Oidipus'un gerçeği öğrendikten sonra kendini sürgün edişini, kızı Antigone ile birlikte Atina'ya gidişini ve burada kutsal bir ölümle Hades'e yolculuğunu içermektedir.
Antigone: Sophokles'in M.Ö. 440’larda yazdığı tek perdelik tragedyadır.
Bireysel özgürlüğe inanan Antigone adlı kahramanın, inançları ile devlet yasalarının çatışması sonucu devlet otoritesine başkaldırışını ele alır.
Dünya edebiyatının ilk "direniş" örneği kabul edilir. Antigone, üçlemenin son oyunu olmasına rağmen diğerlerinden önce yazılmıştır.
Oidipus, öz annesiyle evlendiğini öğrenince kendi gözlerini kör etmesi üzerine, kızı Antigone, babasına sürgüne gönderildiği Atina'ya kadar yol göstermiştir. Babası ölünce Thebai'ye dönüp, kızkardeşiyle birlikte, erkek kardeşi Eteokles ve Polyneikes'in kavgasını sona erdirmeye çalışır. İki kardeşi de ölünce, kral olan dayıları Kreon'un Polyneikesin cesedinin gömülmesine izin vermez. Thebai'ye ihanet ettiği gerekçesiyle yasaklanması üstüne, Antigone, dayısının yasağına karşın, kardeşinin cesedini gizlice gömer ve bunun üzerine Kreon onu cezalandırarak mezara kapatır. Aynı zamanda Kreon'un oğlu Antigone ile nişanlıdır ve eğer Antigone'ye bir zarar verilirse kendisini de öldüreceğini öne sürerek şantaj yapar. Fakat Antigone bu acıya daha fazla katlanamaz, intihar eder. Nişanlısı yani Kreon'un oğlu da bunun üzerine intihar eder. Aynı zamanda oğlunun da intihar ettiğini öğrenen Kreon'un eşi de intihar eder...
Eser, ilk defa M.Ö. 442’de oynandı. Türkçe’ye Sabahattin Ali tarafından çevrildi. Eser, Jean Cocteau, Friedrich Hölderlin, Jean Anouilh ve Bertolt Brecht, Kemal Demirer gibi çağdaş yazarlar tarafından yeniden yazılmıştır.
Trakhisli Kadınlar: Tragedya konusunu Herakles efsanesinden alır. Hellenlerin milli kahramanı Herakles'in ölümüne sebep olan faciayı anlatır. Oyun Herakles'in karısı Deianeira'ın Herakles ile evliliğinin hikayesini anlatmasıyla başlar. Deianeira mutlu değildir; çünkü kahraman O'nu daima yalnız bırakıp serüven peşinde koşar. Şimdi de on beş aya yakın bir zamandır kocasından haber alamadığı için endişelidir. Bu sözleri dinleyen sütninesi Deianeira'ya oğlu Hyllos'u babasından haber alması için göndermesini tavsiye eder. Hyllos, Herakles'in Euboia'da Eurytos şehrinin önünde ordu kurduğunu duymuştur. Fakat kahramanın bu topraklarda öleceğine dair de bir kehanet vardır. Deianeira oğluna hemen Euboia'ya gitmesi için ısrar eder ve yola çıkar. Deianeira, Trakhis kadınlarından karışık bir koroya dert yanar. O sırada bir haberci gelip, Herakles'in hayatta olduğunu ve kazandığı savaşlardan aldığı esirlerin bir kısmını Trakhis'ten Deianeira'ya gönderdiğini bildirir. Daha sonra Likhas köle kadınlarından bir kafile ile çıkagelir. Herakles'in vaktiyle hakaret gördüğü Eurytos'tan öc almak için şehrini kuşatıp aldığını şimdi de kurbanlar kestikten sonra hemen Deianeira'nın yanında döneceğini bildirir. Deianeira memnundur; fakat esir kadınlara bakarak yüreği sızlar. Kadınlar arasında bir genç kız dikkatini çeker. Likhas'a bu kızın kim olduğunu sorar, Likhas cevap vermeden uzaklaşır. O sıranda gelen haberci kraliçeye Likhas'ın kendisine yalan söylediğini bildirir. Herakles Eurytos'tan öc almak için değil, aşık olduğu kızı İole'yi kaçırmak için şehre saldırmıştır; İole ise esir kadınların arasındadır. Kraliçe soğukkanlılıkla Herakles'e bir hediye göndereceğini söyler. Bir gömlek işlenir ve gömleğe Nessos (Nessos = Sentor: yarı insan ve yarı at bedenli Mitolojik varlık) kanı sürer; gömlek gönderilir. Herakles de bu gömleği giyer giymez gömlek üstüne yapışır ve Herakles yanmaya başlar. Hyllos gelir, kötü haberi verir. Anne İole'yi kıskandığı için babayı öldürmüştür. Deianeria sessizce içeri girer, Sütnine koşarak gelir ve Deianeria'nın yatağında intihar ettiğini iletir. Hyllos da onun yanındadır ve o da yakınma içindedir. Derken Herakles bir sedye üzerinde getirilir. Eser, kocası Herakles'i İole'den kıskanan Deianeira'nın, yaptığı büyü sonunda Herakles'i öldürmesini konu alır.
Elektra: ... Kızının, kocası tarafından kurban edilmesine öfkelenen kraliçe Klymtaimnestra, genç âşığı Aigisthos'un yardımıyla kocası Agememnon'u baltayla öldürür. Agememnon'un büyük kızı, tragedyanın kahramanı Elektra, kardeşi Orestes'i kurtarıp saraydaki güvenilir, bilge bir eğitmene teslim eder ve onların kaçıp babasının dostu Krisa kralı Strophios'a sığınmalarını sağlar. Agememnon'un, ölümünün ardından Aigisthos ve Klytaimnestra evlenir, Mykenai'de hüküm sürmeye başlarlar. Klytaimnestra yeni kocası Kral Aigisthos ile birlikte Elektra'ya sarayda hizmetçi muamelesi yapmaya başlar. Bu arada yetişkin bir erkek olacak kadar büyüyen Orestes, Delphoi (Delfi) kâhinine danışıp babasının katillerinden nasıl intikam alması gerektiğini öğrenir. Mykenai'ya gelen Orestes, hileyle saraya girip annesini ve Kral Aigisthos'u öldürür.
Sophokles tragedyası, efsanenin buraya kadar olan bölümüne oldukça sadık kalmış; bu intikamı ise, adaletin sağlanması için şart, oyundan çıkartılması gereken bir ders gibi sunmuştur.
Efsaneye göre, insan öldürenlerin peşine takılan intikam perileri Erinye'ler Orestes’in sonunda çıldırmasına neden olurlar. Ancak ona acıyan Tanrı Apollon, Orestes'i Hermes'in yönetiminde Atina'ya yollar. Atina'nın Tanrıçası Athene de onun Erinye'lerden kurtulmasını sağlar...
Philoktetes: Odysseus, komutanlarının emriyle Philoktetes'i Lemnos adasına götürür ve O'nu adada tek başına bırakır. Bu sırada Paris'in Menelaus'un karısı Helen ile birlikte kaçması yüzünden Troya'ya dayanan Yunan ordusu, Agamemnon ve Menelaus, bir türlü Troya'yı zaptedememenin sıkıntısını yaşamaktadır. Bu arada Troya'dan ele geçirilen esirlerden Helenos adlı bir kahin, Troya'nın ancak Philoktetes'in ve O'nun elinde bulunan ünlü yayı ve oklarının getirilmesi halinde ele geçirilebileceğini söyler; bunu da tanrı Zeus'tan haber aldığını aanlatır. Bunun üzerine Odysseus ve Akhilleus'un oğlu Neoptolemos, Lemnos adasına, Philoktetes'i gemiyle Troya önlerindeki orduya götürmek için gelirler. Odysseus, Neoptolemos'tan Philoktetes ile konuşmasını, O'nu ikna etmesini ister. Neoptolemos, söylenenleri harfiyen yerine getirerek, yayı Philoktetes'ten alır ancak daha sonra yalan söylediği için pişmanlık duyar ve yayı tekrar Philoktetes'e verir. Philoktetes Troya'ya, kendisini ıssız bir adaya terk eden, komutanlarının yanına dönmektense ölmeyi yeğlemektedir ancak oyunun sonlarına doğru Herakles gelir ve Zeus'un isteklerini bildirir. Buna göre, Philoktetes, Troya'ya gidecek ve önce büyük acılar çektiği illetinden kurtulacak ve daha sonraysa bütün bu felaketlerin sebebi olan Paris'i öldürecek ve Troya'yı ele geçirilmesini sağlayacaktır. Bunu öğrenen Philoktetes, fikrini değiştirir...
Sophokles’in "Thebai Üçlemesi" veya "Oidipus Üçlemesi":
Kral Oidipus: Yazıldığı yıl tam olarak bilinmese de kimi kaynaklara göre MÖ. 430-425’li yıllardır. Oyun perdelere ayrılmadan, başından sonuna kadar aralıksız oynanır. Belli bölümlere ayrılmış olmakla beraber, tam bir bütün teşkil eder. Konuşmalar, kafiyesiz mısralar şeklinde yazılmıştır.
Oyun üçlemenin ilkini oluşturmaktadır. Thebai halkı bir veba salgınının içindedir. Delphoi kehanetine göre, Laios'un (Laios, Thebai'nin mitolojik kralı. Oedipus'un babası... Laios, Pelops'un oğluna tecavüz ettiği için crysispios Pelops tarafından lanetlenir: Laios'un yeni doğan oğlu Oedipus, babasını öldürecektir. Bunun üzerine Laios, oğlunun ayak bileklerini iplerle sardırır (Yunanca Oidipous, "şişik ayaklı") ve Oedipus'un, kurtlara ya da kuşlara yem olması için ormana bırakılmasını emreder.) katili bulunursa salgın ülkeyi terkedecektir. Ülkeyi Syphinks canavarından kurtararak kral olmuş Oidipus, katilin bulunması için araştırmaya dalar. Ancak sonunda, mitolojideki Symurg Kuşları gibi, aradığı kişinin kendisinden başka birinin olmadığını anlar. Gerçek babası Laios'u bilmeden o öldürmüş ve annesi İokaste ile evlenmiştir. Oidipus gerçeği öğrenince gözlerini oyar, İokaste de kendini asar.
Oidipus Kolonos'ta: Bu oyun Sophokles'in ölümünden sonra torunu tarafından yarışmaya sokulmuş ve ödül almıştır. Eserin konusu üçlemenin ikinci oyunu olarak, Oidipus'un gerçeği öğrendikten sonra kendini sürgün edişini, kızı Antigone ile birlikte Atina'ya gidişini ve burada kutsal bir ölümle Hades'e yolculuğunu içermektedir.
Antigone: Sophokles'in M.Ö. 440’larda yazdığı tek perdelik tragedyadır.
Bireysel özgürlüğe inanan Antigone adlı kahramanın, inançları ile devlet yasalarının çatışması sonucu devlet otoritesine başkaldırışını ele alır.
Dünya edebiyatının ilk "direniş" örneği kabul edilir. Antigone, üçlemenin son oyunu olmasına rağmen diğerlerinden önce yazılmıştır.
Oidipus, öz annesiyle evlendiğini öğrenince kendi gözlerini kör etmesi üzerine, kızı Antigone, babasına sürgüne gönderildiği Atina'ya kadar yol göstermiştir. Babası ölünce Thebai'ye dönüp, kızkardeşiyle birlikte, erkek kardeşi Eteokles ve Polyneikes'in kavgasını sona erdirmeye çalışır. İki kardeşi de ölünce, kral olan dayıları Kreon'un Polyneikesin cesedinin gömülmesine izin vermez. Thebai'ye ihanet ettiği gerekçesiyle yasaklanması üstüne, Antigone, dayısının yasağına karşın, kardeşinin cesedini gizlice gömer ve bunun üzerine Kreon onu cezalandırarak mezara kapatır. Aynı zamanda Kreon'un oğlu Antigone ile nişanlıdır ve eğer Antigone'ye bir zarar verilirse kendisini de öldüreceğini öne sürerek şantaj yapar. Fakat Antigone bu acıya daha fazla katlanamaz, intihar eder. Nişanlısı yani Kreon'un oğlu da bunun üzerine intihar eder. Aynı zamanda oğlunun da intihar ettiğini öğrenen Kreon'un eşi de intihar eder...
Eser, ilk defa M.Ö. 442’de oynandı. Türkçe’ye Sabahattin Ali tarafından çevrildi. Eser, Jean Cocteau, Friedrich Hölderlin, Jean Anouilh ve Bertolt Brecht, Kemal Demirer gibi çağdaş yazarlar tarafından yeniden yazılmıştır.
Trakhisli Kadınlar: Tragedya konusunu Herakles efsanesinden alır. Hellenlerin milli kahramanı Herakles'in ölümüne sebep olan faciayı anlatır. Oyun Herakles'in karısı Deianeira'ın Herakles ile evliliğinin hikayesini anlatmasıyla başlar. Deianeira mutlu değildir; çünkü kahraman O'nu daima yalnız bırakıp serüven peşinde koşar. Şimdi de on beş aya yakın bir zamandır kocasından haber alamadığı için endişelidir. Bu sözleri dinleyen sütninesi Deianeira'ya oğlu Hyllos'u babasından haber alması için göndermesini tavsiye eder. Hyllos, Herakles'in Euboia'da Eurytos şehrinin önünde ordu kurduğunu duymuştur. Fakat kahramanın bu topraklarda öleceğine dair de bir kehanet vardır. Deianeira oğluna hemen Euboia'ya gitmesi için ısrar eder ve yola çıkar. Deianeira, Trakhis kadınlarından karışık bir koroya dert yanar. O sırada bir haberci gelip, Herakles'in hayatta olduğunu ve kazandığı savaşlardan aldığı esirlerin bir kısmını Trakhis'ten Deianeira'ya gönderdiğini bildirir. Daha sonra Likhas köle kadınlarından bir kafile ile çıkagelir. Herakles'in vaktiyle hakaret gördüğü Eurytos'tan öc almak için şehrini kuşatıp aldığını şimdi de kurbanlar kestikten sonra hemen Deianeira'nın yanında döneceğini bildirir. Deianeira memnundur; fakat esir kadınlara bakarak yüreği sızlar. Kadınlar arasında bir genç kız dikkatini çeker. Likhas'a bu kızın kim olduğunu sorar, Likhas cevap vermeden uzaklaşır. O sıranda gelen haberci kraliçeye Likhas'ın kendisine yalan söylediğini bildirir. Herakles Eurytos'tan öc almak için değil, aşık olduğu kızı İole'yi kaçırmak için şehre saldırmıştır; İole ise esir kadınların arasındadır. Kraliçe soğukkanlılıkla Herakles'e bir hediye göndereceğini söyler. Bir gömlek işlenir ve gömleğe Nessos (Nessos = Sentor: yarı insan ve yarı at bedenli Mitolojik varlık) kanı sürer; gömlek gönderilir. Herakles de bu gömleği giyer giymez gömlek üstüne yapışır ve Herakles yanmaya başlar. Hyllos gelir, kötü haberi verir. Anne İole'yi kıskandığı için babayı öldürmüştür. Deianeria sessizce içeri girer, Sütnine koşarak gelir ve Deianeria'nın yatağında intihar ettiğini iletir. Hyllos da onun yanındadır ve o da yakınma içindedir. Derken Herakles bir sedye üzerinde getirilir. Eser, kocası Herakles'i İole'den kıskanan Deianeira'nın, yaptığı büyü sonunda Herakles'i öldürmesini konu alır.
Elektra: ... Kızının, kocası tarafından kurban edilmesine öfkelenen kraliçe Klymtaimnestra, genç âşığı Aigisthos'un yardımıyla kocası Agememnon'u baltayla öldürür. Agememnon'un büyük kızı, tragedyanın kahramanı Elektra, kardeşi Orestes'i kurtarıp saraydaki güvenilir, bilge bir eğitmene teslim eder ve onların kaçıp babasının dostu Krisa kralı Strophios'a sığınmalarını sağlar. Agememnon'un, ölümünün ardından Aigisthos ve Klytaimnestra evlenir, Mykenai'de hüküm sürmeye başlarlar. Klytaimnestra yeni kocası Kral Aigisthos ile birlikte Elektra'ya sarayda hizmetçi muamelesi yapmaya başlar. Bu arada yetişkin bir erkek olacak kadar büyüyen Orestes, Delphoi (Delfi) kâhinine danışıp babasının katillerinden nasıl intikam alması gerektiğini öğrenir. Mykenai'ya gelen Orestes, hileyle saraya girip annesini ve Kral Aigisthos'u öldürür.
Sophokles tragedyası, efsanenin buraya kadar olan bölümüne oldukça sadık kalmış; bu intikamı ise, adaletin sağlanması için şart, oyundan çıkartılması gereken bir ders gibi sunmuştur.
Efsaneye göre, insan öldürenlerin peşine takılan intikam perileri Erinye'ler Orestes’in sonunda çıldırmasına neden olurlar. Ancak ona acıyan Tanrı Apollon, Orestes'i Hermes'in yönetiminde Atina'ya yollar. Atina'nın Tanrıçası Athene de onun Erinye'lerden kurtulmasını sağlar...
Philoktetes: Odysseus, komutanlarının emriyle Philoktetes'i Lemnos adasına götürür ve O'nu adada tek başına bırakır. Bu sırada Paris'in Menelaus'un karısı Helen ile birlikte kaçması yüzünden Troya'ya dayanan Yunan ordusu, Agamemnon ve Menelaus, bir türlü Troya'yı zaptedememenin sıkıntısını yaşamaktadır. Bu arada Troya'dan ele geçirilen esirlerden Helenos adlı bir kahin, Troya'nın ancak Philoktetes'in ve O'nun elinde bulunan ünlü yayı ve oklarının getirilmesi halinde ele geçirilebileceğini söyler; bunu da tanrı Zeus'tan haber aldığını aanlatır. Bunun üzerine Odysseus ve Akhilleus'un oğlu Neoptolemos, Lemnos adasına, Philoktetes'i gemiyle Troya önlerindeki orduya götürmek için gelirler. Odysseus, Neoptolemos'tan Philoktetes ile konuşmasını, O'nu ikna etmesini ister. Neoptolemos, söylenenleri harfiyen yerine getirerek, yayı Philoktetes'ten alır ancak daha sonra yalan söylediği için pişmanlık duyar ve yayı tekrar Philoktetes'e verir. Philoktetes Troya'ya, kendisini ıssız bir adaya terk eden, komutanlarının yanına dönmektense ölmeyi yeğlemektedir ancak oyunun sonlarına doğru Herakles gelir ve Zeus'un isteklerini bildirir. Buna göre, Philoktetes, Troya'ya gidecek ve önce büyük acılar çektiği illetinden kurtulacak ve daha sonraysa bütün bu felaketlerin sebebi olan Paris'i öldürecek ve Troya'yı ele geçirilmesini sağlayacaktır. Bunu öğrenen Philoktetes, fikrini değiştirir...
kopyala-yapıştır kaynak: tr.wikipedia.org