Dünya Sinemasında Klasikleşmiş Filmler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dünya Sinemasında Klasikleşmiş Filmler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Ekim 2015 Cuma

SİNEMADA ÜÇLEMELER: 62. İtalyan yönetmen Ruggero Deodato'nun korku-macera türündeki "YAMYAM ÜÇLEMESİ"






GERİLİM  -  "Ultimo Mondo Cannibale" (Son Yamyam Dünyası)
(1977 - İtalya)  -  IMDb: 6,2
Yönetmen: Ruggero Deodato
Oyuncular: Massimo Foschi, Ivan Rassimov, Me Me Lai, ...
Açıklama:  Ormanda yakalanmış bir kız hunharca öldürülmüştür. Ateş yakılır. Kenarlarına taşlar dizilir. Taş baltanın keskin tarafıyla kızın cildi hafifçe kazınır. Bu işlem ne kadar dikkatli yapılırsa ciltteki kanlanma meyve suyunu daha iyi emecek ve yemeğiniz daha lezzetli olacaktır. Tropikal meyve baltayla yarılır ve kızın her tarafı bu suya bulanır. Kafası kesilir ve ateşe atılır. Ucu sivri kargıyla kızın bedeni, boyundan kasığa kadar orta hattan yarılır. İç organlar toplu halde yerinden sökülür ve yemeğin yanında garnitür olarak kullanmak için ayrıca pişirilir. Kızın ikiye yarılan göğüs kafesi kapanmasın diye yerleştirilen çubuklarla açık tutulur. Daha önceden kızdırılan taşlar kızın içine karnıyarık doldurur gibi yerleştirilir. Taşların ısısı eti pişirene dek aralıklı olarak kontrol edilir. Piştikten sonra parçalar halinde servis yapılır. Afiyet olsun. Yamyam filmlerini başlatan ilk filmin “Cannibal Holocaust” olduğunu zannederdim. Tabii ki bu kült filme dek “Mondo” türünde birçok örnek verilmişti; hatta “Il Paese del Sesso Selvaggio (1972)” adında yamyam türüne öncülük edebilecek bir film de söz konusuydu ama gerçek hayvan ölümleri, sınırda gerçeklik hissi ve snuff similasyonu veren ilk filmin bu uğursuz film olduğunu düşünürdüm. Yanılmışım! Ondan yaklaşık 3 yıl önce “Last Cannibal World” adında bir film çekilmiş olduğunu bilseydim, “Cannibal Holocaust”a bu kadar önem verir miydim bilemiyorum. Bu durumda ister istemez iki filmi karşılaştırmak yoluna gideceğim, baştan söyleyeyim. 

Filipinler’in Mindanao adasındaki taş devrinden beri ilkelliğini kaybetmemiş bir yamyam kabilesini araştırmak üzere yolculuk yapan Robert Harper adlı araştırmacının başından geçen gerçek olaylardan yararlanıldığı söylenen filmin konusu kısaca şöyle: 
Bu adaya daha önce gelen ve kendilerinden haber alınamayan (yanlış duymadıysam) Roland ve Welinsky adında iki arkadaşın peşine düşen Robert ve Rolf, yanlarına pilot Charlie ve hemşire Swan’ı alarak bir uçakla adaya inerler. Maalesef arkadaşlarını değil onlardan kalan enkazı bulurlar. Araştırmaya kendini kaptıran Robert nedeniyle zamanın nasıl geçtiğini anlayamazlar ve karanlık olduğu için yarın sabaha kadar geceyi orada geçirmeye karar verirler. Fakat bu yanlış bir karardır ve arkadaşlarını kaybeden Robert, koca bir mağarada yaşayan ilkel bir kabilenin tutsağı olur. Neyse ki ölüm kalım savaşında kendisine kabiledeki masum bir güzel eşlik edecektir.








YAMYAM İŞKENCESİ  -  "Cannibal Holocaust"
(1980 - İtalya)  -  IMDb: 6,0
Yönetmen: Ruggero Deodato
Oyuncular: Robert Kerman, Gabriel Yorke, Francesca Ciardi, Perry Pirkanen, Luca Giorgio Barbareschi, ...
Açıklama: Filmdeki sahneleri izlerseniz işkenceler, cinsel organların kesilmesi, tecavüz, kazığa oturtulan insanlar, parçalanan insanların olduğu sahneler o zamanki (1980) efektlerle yapılacak türden işler değil. Filmin CD kapağında 50 ülkede yasaklı olduğu yazıyor... 

Film tanınmamış oyuncularla çekilmiş.  Film ormanın derinliklerinde yaşayan yerli kabilelerle ilgili bir röportaj yapmaya giden dört kişilik bir belgesel film ekibinden bir daha haber alınamaması üzerine bir antropolog'un film ekibini aramaya çıkması ile başlıyor. Araştırmaları sırasında antropolog ve beraberindekiler ormanda belgesel ekibinin çektiği filmlerin kutularına ulaşırlar. Bu filmleri izlediklerinde ise bu insanların başlarına nelerin geldiğini dehşetle öğrenirler.  
Çok tartışma yaratmış bir film olan "Cannibal Holocaust" İstismar Sinemasının (İng: Exploitation Films) en tipik örneklerinden biridir. Bu alt türün bütün öğelerini en uç noktalara kadar kullanmaktan çekinmemiş olan film daha Milano'daki ilk gösteriminde mahkemece yasaklanmış, filme el konmuş ve yönetmeni Deodato da müstehcenlik suçlamasıyla tutuklanmış. Hatta filmde öldürülen oyuncuların rol gereği değil de sahiden öldürülmüş olduğu iddiaları bile ortaya atılmış, yani filmin bir snuff film suçlamasına maruz kalmışlardı (Snuff film: sadistçe bir seks eylemi sırasında oyuncuların katledildiği yasa dışı çekilmiş pornografik film türüne verilen ad), gerçi Deodato bu suçlamadan aklandı ama film yine de birçok ülkede yasaklandı. Bu yasaklar bu ülkelerin birçoğunda hala geçerliliğini koruyor. Filmin yasaklanma gerekçelerinden biri de onlarca hayvanın kamera karşısında vahşice katledilmeleriydi.

Film İlk gösterimi ile toplatılması arasında geçen 10 günlük süre içerisinde 2 Milyon dolar hasılat yapmış. Hatırı sayılır bir fanatik hayran kitlesi oluşan Cannibal Holocaust kült filmler arasında sayılıyor.

Film Hakkında Notlar 
*B-türü filmlerin bir alt türü olan Trash filmler veya İstismar filmleri (Exploitation films) alt türüne dahil olan 'Cannibal Holocaust' gibi filmlerde şiddet, işkence, sadizm, kan, cinsellik istismarı, tecavüz, din karşıtlığı gibi ögeler en uç sınırlarına kadar kullanılıyor, tabu sayılan ne varsa üzerine gidiliyordu. 
Hatta bu türün de bir alt türü sayılabilen cinsel istismar ağırlıklı olanlarına verilen ad da "sexploitation films"dir. Bu tür filmler ABD'de "Grind house" adı verilen üçüncü sınıf pejmürde sinema salonlarında arka arkaya ve kesintisiz olarak gösterilirler. Yönetmen Quentin Tarantino 2007 yılında bu tür filmlere bir gönderme yaparak Ölüm Geçirmez adlı bir film çevirmiş ve yine Robert Rodriguez'le birlikte yaptıkları Dehşet Gezegeni filmiyle birlikte Grindhouse adı altında 'iki film bir arada' esprisi ile tekrar gösterime sunmuşlardı. 

*Filmdeki mide bulandırıcı katliam sahneleri o denli gerçekçi görünüyordu ki oyunculardan bazılarının kamera karşısında gerçekten öldürülmüş olabilecekleri söylentisi ortaya atıldı, bu nedenle yönetmen Ruggero Deodato'ya bir de cinayet soruşturması açıldı. Deodato filmde rol icabı öldürülen oyuncuları bulup canlı olarak mahkeme heyetine gösterince cinayet davası düştü. Film 3 yıl daha İtalya'da yasaklı kaldı. *Dünyanın "en kötü şöhretli" filmi ünvanını taşıyan 'Cannibal Holocaust' 50'nin üzerinde ülkede yasaklanarak bu alanda bir rekora imza attı. 







CEHENNEME KADAR  -  "Inferno in Diretta"
(1985 - İtalya)  -  IMDb: 5,8
Yönetmen: Ruggero Deodato
Oyuncular: Lisa Blount, Leonard Mann, Willie Aames, Richard Lynch, ...
Açıklama: Filipinlerdeki yağmur ormanlarında İlkel bir kabile tarafından yakalanan petrolcüyü aramak için ortağı aramaya başlar...






Üçleme, "triloji" veya "üçlü yapıt" ...
Birbirinin devamı niteliğinde olan, birbiri ile karakterler veya konu açısından bağlantılı olan üç eserden oluşur. Genellikle edebiyat, sinema, video oyunu ve tiyatro alanlarında kullanılır.  Bu türdeki eserler bazen bir bütün, bazen de üç ayrı çalışma olarak kabul edilir.

Ben sinema tarihinde önemli yeri olan üçlemeleri öğütüyorum...


20 Eylül 2015 Pazar

SİNEMADA ÜÇLEMELER: 61. İtalyan korku filmlerinin önde gelen temsilcilerinden Dario Argento'nun "ÜÇ ANA ÜÇLEMESİ"

Three Mothers Üçlemesi 
Cadılara Dair…

Three Mothers, Dario Argento’nun yönettiği "Suspiria", "Inferno" ve "Mother of Tears" filmlerinden oluşan bir cadı üçlemesidir.  
Senaryonun kökeni Thomas De Quincey’in "Suspiria de Profundis (Derinliklerden gelen iç çekmeler)" kitabına dayanır. Kitapta yazar insanlığın acılarını Üç Ana metaforuyla betimler. 
● Mater Suspiriorum (İniltiler Anası)
● Mater Lachrymarum (Gözyaşlarının Anası)    
● Mater Tenebrarum (Gölgelerin Anası)  

Argento da Üç Ana üzerine dayanan farklı bir kurgu, farklı bir korku evreni yaratır. Amerikalı korku yazarı Howard Phillips Lovecraft'ın Cthulhu Mitosu'nu yaratırken kullandığı öğelere benzer bir şekilde Argento da Üç Ana’nın hikayesini detaylandırır.

Inferno’nun başlangıcında eski bir kitaptan karanlık emeller taşıyan Üç Ana’nın Roma, New York ve Almanya’daki 3 ayrı mekandan dünyaya üzüntü, gözyaşı ve karanlık yaymakta olduğunu öğreniriz.

Üç Ana’nın hikayesi 11. yüzyılın başında Karadeniz sahillerinde üç kızkardeşin cadılık sanatını yaratmaları ile başlar. İlerleyen yıllarda kardeşler dünyayı gezerek büyük bir zenginlik ve güç elde ederler. 19. Yüzyılın sonlarında doğru kızkardeşler Londra’da yaşayan bir İtalyan mimar E. Varelli’yi üç görkemli bina tasarlaması ve inşa etmesi için tutar. Bu tılsımlı binalardan Üç Ana dünyayı yönetir. İsmi belirsiz bir mimarın yazdığı Üç Analar adlı kitabında E. Varelli’nin kızkardeşlerin şeytani doğalarından çok geç haberdar olduğu belirtilir (Bu kitabın 6 kopyasının günümüze kadar gelebildiği varsayılıyor). E. Varelli’nin tasarladığı binalar zamanla üzerine inşa ediliği toprağa da kötülüğünü yayarak çevrelediği alana tekinsiz bir koku yayar.

● Mater Suspiriorum (İniltiler Anası) - (1977, Suspiria) 
Helena Markos, kızkardeşlerin en yaşlısı ve en bilgesidir. Kara Kraliçe olarak da bilinir. Bir çok Avrupa ülkesinden sürülmüş ve gizli sanatlar üzerine çeşitli kitaplar yazmış bir Yunan göçmenidir. 1895'de Freiburg’un dışında Kara Orman'ın yakınlarında dans ve okült ilimler üzerine bir okul olan Tanz Akademie’yi kurmuştur. Yerel halk onun cadı olduğunu sezinleyip korkmaya başladıklarında, Markos gerçek doğası ortaya çıkmasın diye 1905’de bir yangında kendisine sahte bir ölüm düzenler. Bir bale okuluna dönüşen akademinin yönetimini bir öğrencisi üstlenmiştir ki bu aslında kendisidir.  
Suspiria filminde İççekişlerin anası Markos, okulun yöneticisi Madame Blanc tarafından okulun altındaki saklı ininde gizlenir. Genç bir amerikan öğrencisi Suzy Banyon, okulun altındaki gizli odaları keşfeder. Yaşlı cadı kızı görünmezlik, ilüzyon ve telekinesis güçlerini kullanarak öldürmeye çalışır ama Suzy yorgun düşmüş İççekişlerin Ana’sını öldürmeyi başarır.  

Mother of Tears filminde, Suspiria’daki olayların öncesinde beyaz bir cadı olan Elisa Mandy ve kocasının Markos ile Freiburg’da savaştığını öğreniriz. İç Çekmelerinin Ana’sı Elisa ve kocasını öldürmüştür ama kendisi de bu savaştan sonra gücü azalmıştır. Suzy’nin Markos’u öldürebilmesinde bu durumun önemli bir payı vardır. 

● Mater Tenebrarum (Karanlıklar Anası) - (1980, Inferno)
Karanlıkların / Gölgelerin / Acının Anası; kızkardeşlerin en genci ve en acımasıdır. Gerçek ismini bilmeyiz. 1910’da vaftiz edilmiş, evi New York’tadır. Inferno filminde Profesör Arnold’un hemşiresi olarak kendini gizler. Genç bir şair olan Rose Elliot New York'ta sahaftan aldığı Varelli'nin günlüğü adlı bir kitapta Üç Ana'dan bahsedildiğini öğrenir ve abisi Mark Elliot’u gelmesi için çağırır. Mark Elliot filmin sonunda Karanlıklar Anası ile yüzleşirken, Prof Arnold'un aslında mimar Varelli olduğunu ve Karanlıklar Anası'nın kölesi olarak yaşadığını öğrenir...

● Mater Lachrymarum (Gözyaşlarının Anası) -  (2007, La Terza madre)
Kızkardeşlerin içinde en güzeli ve en güçlüsüdür. İsmi bilinmemektedir. Inferno filminde evinin Abertny vakfının Biblioteca Filosofica’sına yakın olduğu belirtilmişken, La Terza madre filminde evinin Palazzo Varelli (Varelli Malikanesi) olduğunu öğreniriz. Evinin etrafında tuhaf ve tatlı bir koku bulunur.

Inferno filminde Gözyaşları Anası Mark Elliot’u Roma’da bir müzik dersinde büyü ile bağlamayı denemiştir. La Terza madre filminde Gözyaşlarının Anası Roma’da yüzyıllar boyunca uykuda yatmaktadır. Beyaz Büyücü Elisa’nın kızı olan Sarah Mandy, Gözyaşlarının Anası'nın çok güçlü bir kalıntısı olan kırmızı bir tunik’i bulunduran kabı açınca cadı uyanır. Gözyaşlarının Anasının takipçileri şehirde kaos yaratırken cadı gücünü toparlamaya başlar. Sarah Mandy, Varelli Malikanesinin altında cadının inini keşfeder ve tuniği yakarak gücünü azaltır ve malikane çökerken dekoratif bir obelisk Gözyaşlarının Ana’sını öldürür.

Alıntı: fistikyesili.com  - Burak EMİRALP



Suspiria
(1977 - İtalya)  -  IMDb: 7,5
Yönetmen: Dario Argento
Senaryo: Dario Argento, Daria Nicolodi
Oyuncular: Udo Kier, Joan Bennett, Barbara Magnolfi, Susanna Javicoli, Jessica Harper, ...







CEHENNEM  -  "Inferno"
(1980 - İtalya)  -  IMDb: 6,7
Yönetmen + Senaryo: Dario Argento
Oyuncular: Leigh McCloskey, Irene Miracle, Eleonora Giorgi, Daria Nicolodi, Sacha Pitoëff, ...






ÜÇÜNCÜ ANNE  -  "La terza madre"
(2007 - İtalya)  -  IMDb: 5,1
Yönetmen + Senaryo: Dario Argento
Oyuncular: Asia Argento, Cristian Solimeno, Adam James, Moran Atias, Valeria Cavalli, Udo Kier, Jun Ichikawa, ...










Üçleme, "triloji" veya "üçlü yapıt" ...
Birbirinin devamı niteliğinde olan, birbiri ile karakterler veya konu açısından bağlantılı olan üç eserden oluşur. Genellikle edebiyat, sinema, video oyunu ve tiyatro alanlarında kullanılır.  Bu türdeki eserler bazen bir bütün, bazen de üç ayrı çalışma olarak kabul edilir.

Ben sinema tarihinde önemli yeri olan üçlemeleri öğütüyorum...


SİNEMADA ÜÇLEMELER: 60. Çok yönlü Fransız sinemacı René Féret'nin aile hayatıyla ilgili otobiyografik öğeler taşıyan üçlemesi ...




CİDDİ CEMAAT  -  "La communion solennelle"
(1977 - Fransa)  -  IMDb: 6,3
Yönetmen + Senaryo: René Féret







VAFTİZ  -  "Baptême"
(1988 - Fransa)  -  IMDb: 6,0 (2 ödül)
Yönetmen + Senaryo: René Féret







ÜLKEDEKİ ÇOCUK İÇİN  -  "L'enfant du pays"
(2003 - Fransa)  -  IMDb: 6,2
Yönetmen + Senaryo: René Féret










Üçleme, "triloji" veya "üçlü yapıt" ...
Birbirinin devamı niteliğinde olan, birbiri ile karakterler veya konu açısından bağlantılı olan üç eserden oluşur. Genellikle edebiyat, sinema, video oyunu ve tiyatro alanlarında kullanılır.  Bu türdeki eserler bazen bir bütün, bazen de üç ayrı çalışma olarak kabul edilir.

Ben sinema tarihinde önemli yeri olan üçlemeleri öğütüyorum...


19 Eylül 2015 Cumartesi

SİNEMADA ÜÇLEMELER: 59. Remzi Jöntürk'ün "ADAM ÜÇLEMESİ"




YARINSIZ ADAM 
(1976 - Türkiye)  -  IMDb: 6,4
Yönetmen + Senaryo: Remzi Jöntürk
Oyuncular: Cüneyt Arkın, Betül Asçioğlu, Bilal İnci, Macit Flordun, Orhan Alkan, Baykal Kent, Mete İnselel, ...
Açıklama: Küçük yaşta basit bir suçtan hapishanelere düşen, oradan da değişik olaylar nedeniyle yüksek cezalar alan Murat (Cüneyt Arkın), bir mafya babasının dikkatini çeker ve hapisten sonra onun yanında çalışmaya başlar. Haksızlığı içine sindiremeyen Murat, yoksul vatandaşın yanında olacak, haksız kazanç sağlayanların karşısında olacaktır. Bir yandan da kendi dünyasında kendi hayatını sorgulayacaktır...





SATILMIŞ ADAM
(1977Türkiye)  -  IMDb: 5,3
Yönetmen: Remzi Jöntürk
Senaryo: Safa Önal
Oyuncular: Cüneyt ArkınPerihan Savaş, Nejat Özbek, Mahmut Tahrani, İsmail Hakkı Şen, ...
Açıklama: Halil (Cüneyt Arkın) başarılı bir kiralık katildir. Töreye karşı gelip babasının istediği adam yerine başkasına kaçan kızını öldürtmek isteyen Mahmut (Mahmut Tahrani) tarafından tutulur. Sevgililerin peşine düşen Halil onları kısa sürede yakalar ve Mahmut beye teslim etmek üzere esir alır. Ancak ne kadar kiralık bir katil olsada vicdanı el vermeyecek ve bu aşıklar için büyük fedekarlık yapacaktır.





YIKILMAYAN ADAM
(1977 - Türkiye)  -  IMDb: 5,7 (2 ödül) 
Yönetmen + Senaryo: Remzi Jöntürk
Oyuncular: Cüneyt Arkın, Suna Yıldızoğlu, Eşref Kolçak, Levent Çakır, Kayhan Yıldızoğlu, Memduh Ün, Macit Flordun, Turgut Özatay, ...
Açıklama: Ailesinin baskısına rağmen, sevdiği sendikacı gençle evlenen zengin bir kızın öyküsü...




































SİNEMADA ÜÇLEMELER: 58. "Yeni Alman Sineması" nın öncü yönetmenlerinden, yol filmlerinin kralı olarak da tanınan Wim Wenders'in "YOL FİLMLERİ ÜÇLEMESİ"






ALICE KENTLERDE  -  "Alice in den Städten" 
(1974 - B. Almanya)  -  IMDb: 8,0 (1 ödül) 
Yönetmen: Wim Wenders
Oyuncular: Rüdiger Vogler, Yella Rottländer, Lisa Kreuzer, ...
Açıklama: Wenders'in "çok gerçekçi bir masal" olarak tanımladığı "Alis Kentlerde" filminde, röportaj yapmak için gittiği ABD'de her şeyi yabancı ve itici bularak bir kimlik bunalımına giren ve amaçsızca turlayan Alman gazeteci Philip (Rüdiger Vogler)'in ülkesine geri dönmeye karar vermesi, havaalanında karşılaştığı mutsuz ve umutsuz bir kadının (Lisa Kreuzer) küçük kızı Alice'i (Yella Rottländer) kendisine emanet etmesiyle de yaşamının akışının tamamiyle değişmesi anlatılır. Wenders'in en dokunaklı, en içten filmlerinden biri olarak kabul edilen "Alis Kentlerde" sıklıkla Charlie Chaplin'in The Kid (Yumurcak, 1920) filmiyle kıyaslanmıştır. Film aynı zamanda Wenders'in bir bölümünü de olsa ABD'de çektiği ilk filmidir.

Filmin özgün müziklerini Alman psychedelic rock grubu Can bestelemiş. Bu filmde yönetmen Wim Wenders sesi o kadar geri planda tutmuştur ki neredeyse filmi izlerken farkedilmez. Bu şekliyle diğer filmlerine göre film müziğine en yakın olanıdır, çünkü sinemada "en iyi film müziği 'duyulmayandır'" şeklinde bir özdeyiş vardır. Ayrıca filmdeki olaylarla doğrudan bağlantı kurulabilecek bazı rock parçaları da kullanılmıştır ve bunlar zaman zaman filmin kendi özgün müziğinden de daha ağır basarlar. Filmde kullanılan bu parçalar şunlardır: 

"Under the Boardwalk" - Yorumlayanlar: Drifters ve The Rolling Stones
"Nel blu dipinto di blù (Volare!)" - Beste ve yorum: Domenico Modugno
"Smoke on the Water" - Yorumlayan: Deep Purple
"On the Road Again" - Yorumlayan: Canned Heat
"Memphis Tennesse" - Yorumlayan: Chuck Berry
"Angie" - Yorumlayan: The Rolling Stones
"Psychotic Reaction" - Yorumlayan: Count Five







YANLIŞ DAVRANIŞ  -  "Falsche Bewegung"
(1975 - B. Almanya)  -  IMDb: 7,1 (6 ödül) 
Yönetmen: Wim Wenders
Oyuncular: Rüdiger Vogler, Hans Christian Blech, Hanna Schygulla, Nastassja Kinski, Peter Kern ...
Açıklama: Senaryosunu Avusturyalı avangart romancı ve oyun yazarı Peter Handke'nin yazdığı film, Alman şair ve oyun yazarı Johann Wolfgang von Goethe'nin 1795'te yayımlanan ve ikinci romanı olan Wilhelm Meister’in Çıraklık Yılları (Wilhelm Meisters Lehrjahre)'nın modern çağa taşınmış serbest bir uyarlamasıdır. Bu filmin işsiz güçsüz kahramanı da tıpkı romanın kahramanı gibi boş ve anlamsız hayatından kaçar ve 'kendisini bulmak' için yollara düşer. Filmde, yaşadığı kasabayı, baskıcı annesini ve sıkıcı yaşantısını geride bırakan yalnız bir adamın (Rüdiger Vogler) Almanya'yı katederken yolda tanıştığı bir grup tuhaf (ve yine yalnız) insanla olan ilişkileri anlatılır. Adamın düşünceleri sıklıkla dış ses olarak verilir. 

"Yanlış Davranış", Wenders'in Yol Filmleri Üçlemesi olarak anılan üç filminden ikincisidir ve diğer iki filmin aksine renkli çekilmiş. Filmin görüntülerini her zaman olduğu gibi Wenders'in gedikli görüntü yönetmeni Robby Müller çekmiştir. 







ZAMANIN AKIŞINDA  - "Im Lauf der Zeit"
(1976 - B. Almanya)  -  IMDb: 8,0 (2 ödül) 
Yönetmen: Wim Wenders
Oyuncular: Rüdiger Vogler, Hanns Zischler, Lisa Kreuzer, ...
Açıklama: Zamanın Akışında, 1976 Batı Almanya yapımı kült yol filmidir. Özgün adı Im Lauf der Zeit olan film ABD'de Kings of the Road (Yolun Kralları) adıyla gösterilmiş. Filmin İngilizce adı filmde kullanılan ve Roger Miller'ın yazıp yorumladığı aynı adlı şarkıdan gelir. Film, yönetmenin yol filmleri üçlemesi olarak da anılan bir dizi filminin sonuncusudur. Wenders'in filmde küçük bir de cameo rolü vardır: sinema salonundaki seyircilerden biri olarak görünür.
Yaklaşık üç saat süren bu uzun soluklu filmin çekimleri Batı Almanya'nın Doğu Almanya sınırındaki kasabalarında 11 haftada tamamlanmış. 

İki erkeğin tutuk arkadaşlıklarını ve Almanya'daki sinema bilincini işleyen ve Federal Almanya'da sinemanın güncel durumunu yansıtan bu filmini Wim Wenders ünlü Alman yönetmen Fritz Lang'a adamış. Filmde Lang'ın birisi Le Mépris'ten alınmış olan birkaç fotoğrafı görülür, Nibelungen'den bahsedilir. Alman sinemasının altın dönemlerine bir gönderme yapılır. Zira filmde teknisyen Bruno (Rüdiger Vogler)'nun dolaştığı taşra sinemaları artık eski şaşaalı günlerini geride bırakmış, ucuz ve yoz Amerikan filmleri ile seks filmleri gösteren köhne sinemalara dönüşmüşlerdir. Sinema sahipleri bu yozlaşmadan yakınırlar, hatta salonu babasından devralmış bir kadın sinema sahibi (Franziska Stömmer) seyirciyi sömüren yoz filmleri göstermektense hiç film göstermemeyi yeğlemiştir, ama iyi filmlerin (iyi günlerin) geleceği umuduyla da sinemasını işler vaziyette tutmaya çalışır.

Erkek cinsel organlarının açıkça gösterildiği birkaç sahne, bariz bir mastürbasyon sahnesi ve apaçık gösterilen bir dışkılama sahnesi nedeniyle filmin çocuklara gösterilmesi sakıncalıdır. Film birçok ülkede 18 yaş sınırı ibaresi konarak gösterilmiştir. Uzunluğu nedeniyle (175 dakika) film televizyonlarda pek gösterim şansı bulmamış









Üçleme, "triloji" veya "üçlü yapıt" ...
Birbirinin devamı niteliğinde olan, birbiri ile karakterler veya konu açısından bağlantılı olan üç eserden oluşur. Genellikle edebiyat, sinema, video oyunu ve tiyatro alanlarında kullanılır.  Bu türdeki eserler bazen bir bütün, bazen de üç ayrı çalışma olarak kabul edilir. 

Ben sinema tarihinde önemli yeri olan üçlemeleri öğütüyorum... 


18 Eylül 2015 Cuma

SİNEMADA ÜÇLEMELER: 57. Polonyalı yönetmen Jerzy Hoffman'ın "HENRYK SIENKIEWICZ ÜÇLEMESİ"

Polonya'nın Nobel öüllü yazarı Henryk Sienkiewicz'in ulusal destan niteliği kazanmış, 17. yüzyıl Polonya tarihini konu alan üçlemesinin (Ogniem i Mieczem - Çelik ve Ateşle (1884), Potop - Tufan (1886), Pan Wolodyjowski - Wolodyjowski Beyefendi (1887) ) sinema uyarlamaları.




Pan Wołodyjowski  -  "Colonel Wolodyjowski" 
(1969 - Polonya)  -  IMDb: 7,4 (1 ödül) 
Yönetmen: Jerzy Hoffman
Açıklama: Henryk Sienkiewicz'in 1888'de yayımlanmış "Pan Wołodyjowski (Wolodyjowski Beyefendi)" adlı eserinden uyarlanmış.






Potop  -  "The Deluge"
(1974 - Polonya)  -  IMDb: 7,9 (3 ödül) 
Yönetmen: Jerzy Hoffman
Açıklama: Henryk Sienkiewicz'in 1886'da yayımlanmış "Potop (Tufan)" adlı eserinden uyarlanmış.






Ogniem i mieczem  - "With Fire and Sword"
(1999 - Polonya)  -  IMDb: 7,1 (5 ödül) 
Yönetmen: Jerzy Hoffman
Açıklama: Henryk Sienkiewicz'in 1884'te yayımlanmış "Ogniem i mieczem (Ateş ve Kılıç)" adlı eserinden uyarlanmış.











Üçleme, "triloji" veya "üçlü yapıt" ...
Birbirinin devamı niteliğinde olan, birbiri ile karakterler veya konu açısından bağlantılı olan üç eserden oluşur. Genellikle edebiyat, sinema, video oyunu ve tiyatro alanlarında kullanılır.  Bu türdeki eserler bazen bir bütün, bazen de üç ayrı çalışma olarak kabul edilir.

Ben sinema tarihinde önemli yeri olan üçlemeleri öğütüyorum...


SİNEMADA ÜÇLEMELER: 56. "SÜREYYA DURU - VEDAT TÜRKALİ ÜÇLEMESİ"




BEDRANA 
(1974 - Türkiye)  -  IMDb: 7,2 (3 ödül) 
Oyuncular: Aytaç Arman, Perihan Savaş, Tuncer Necmioğlu, ...
Açıklama: Bekir Yıldız'ın 1971 yılında yazdığı SAHİPSİZLER isimli yapıtında yer alan hikayelerden Vedat Türkali tarafından senaryolaştırılmış‚ BEDRANA adı ile 1974’de Süreyya Duru tarafından sinemaya uyarlanmış. 

Filmde, Bedrana (Perihan Savaş) ve Davut’un (Aytaç Arman) töreye rağmen birlikte olma mücadelesi konu edilir. Bedrana ile Davut birbirilerini severler. Davut bir gün genç kızı kaçırmaya karar verir. Fakat köylüler peşlerine düşünce Köy Ağası'na sığınırlar. Ağa, Bedrana’nın başlık parasını verir ve Davut’u da himayesine alır. Ancak yaptığı bu iyiliğin karşılığında ondan kaçakçılık yapmasını ister. Davut’un yokluğunda ise çoban Hamza, Bedrana’yı kaçırır. Bunun üzerine köylüler Davut’tan namusunu temizlemesini bekleyeceklerdir. Ya kadın intihar edecek, ya da adam eşini öldürecektir. 





KARA ÇARŞAFLI GELİN
(1975 - Türkiye)  -  IMDb: 8,5 (4 ödül)
Yönetmen: Süreyya Duru
Senaryo: Vedat TürkaliBekir Yıdız
Oyuncular: Hakan Balamir (Müslüm), Semra Özdamar (Güllüşan), Aytaç Arman (Vakkas), Aliye Rona (Zara), Hüseyin Peyda (Cemal), Zülfikar Divani (Ağa), İhsan Yüce (Kahya), Rengin Arda (Cemalin Gelini), Sırrı Elitaş (Zülküf), Sabahat Işık (Zemzem), Menderes Samancılar (Haydar), ...
Açıklama: Kara Çarşaflı Gelin, Bekir Yıldız'ın üç ayrı romanının (Kara Çarşaflı Gelin, Kaçakçı Şahan ve Barutçu Maho), Vedat Türkali tarafından senaryolaştırılmış, Süreyya Duru'nun yönetmenliğinde sinemaya uyarlanmış. 

Film Urfa yöresinde geçer. Ağanın emriyle bir köylü, başka bir köylüyü vurur. O tutuklanınca, kızı Güllüşan babasının işlediği cinayetin bedeli olarak ölü evine gönderilir. Güllüşan bundan böyle, acılı Zara Ana ve onun yetim oğulları Müslüm ve Vakkas ile birlikte yaşayacaktır. Aradan yıllar geçer. Zara’nın askerlikten döner dönmez evlendirmek istediği Vakkas Güllüşan’a gönlünü kaptırır; Güllüşan da ona. Bu arada Müslüm ve Vakkas babalarının ölümünün ardında ağanın olduğundan şüphelenmektedirler. Bir yandan da ülkede toprak reformu gerçekleştiği için, ağa gücünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Ona direnen köylüler çareyi yine en iyi bildikleri ama en tehlikeli yol olan kaçakçılık yapmakta bulurlar. 




GÜNEŞLİ BATAKLIK
(1978 - Türkiye)  -  IMDb: 7,8 (1 Oscar + 6 ödül)
Yönetmen: Süreyya Duru
Senaryo: Vedat Türkali
Oyuncular: Hakan Balamir (Gümüşanali)Semra Özdamar (Zehra)Aytaç Arman (Salih), ... 
Açıklama: Aynı fabrikada çalışan iki gençle, bir işçi kızın psikolojik aşk öyküsü. Bir fabrikada çalışan kız ve erkekten öte, fabrikalar için patron rekabetleri, kirli ihaleler, sendika hareketleri, grev kırıcılar ve daha pek çok '80 öncesi Türkiye halleri ...











Üçleme, "triloji" veya "üçlü yapıt" ...
Birbirinin devamı niteliğinde olan, birbiri ile karakterler veya konu açısından bağlantılı olan üç eserden oluşur. Genellikle edebiyat, sinema, video oyunu ve tiyatro alanlarında kullanılır.  Bu türdeki eserler bazen bir bütün, bazen de üç ayrı çalışma olarak kabul edilir.

Ben sinema tarihinde önemli yeri olan üçlemeleri öğütüyorum...