9 Kasım 2016 Çarşamba

Diyorama

Diyorama, ışık oyunlarıyla gerçekleştirilen, gerçek ve hareket izlenimi uyandıran panoramik resim gösterisi.
Diorama, gerçek veya kurgu bir olayın, anın veya hikâyenin, ışık oyunlarının da yardımıyla üç boyutlu olarak modellenmesidir.


Sözcüğün kökeni Fransızca'dır ve 1823 yılında bu dilde kullanılmaya başlamıştır. Fransızca'ya da Yunanca'dan girmiş olan ve "içinden" anlamına gelen dia sözcüğü ile "görünen" anlamına gelen orama ('panorama'daki gibi) sözcüğünün birleşmesiyle oluşmuş dioramanın eş anlamlı sözcükleri cyclorama ve panorama'dır.


Diyorama, büyük boyutlu resim yüzeyleri üzerinde, değişen ışık etkisiyle gerçekleştirilen sahne gösterileridir. Bu tip gösteriler, farklı güç ve renkteki (renkli camlar kullanılarak ışık renklendiriliyordu) ışık kaynaklarının değişik açılardan yönlendirilmesinin yüzey üzerinde yarattığı etkiyi temel alır. Yani, yüzey üzerinde ışık ve gölgeli alanlar oluşturularak yapılan gösterilerdir. Işık, Daguerre'in yaşamının büyük tutkusuydu. Kullanılan ışığın yönü, gücü ve rengi değiştirilerek görsel algının yönlendirilebileceğini fark eden Daguerre, bu bilgisinden yararlanarak diyorama gösterileri düzenlemiştir. Bu gösterilerde, 14x22m. ebatlarında yarı şeffaf ve seyrek dokunmuş bir perdenin iki yüzüne yapılmış resimler kullanılıyor ve bu resimler hem önden hem de arkadan ışıklarla aydınlatılıyordu. Aydınlatma tepeden yapıldığında öndeki resim görünüyor, arka taraftan aydınlatıldığında arkadaki resim beliriyordu. Ayrıca, önden gelen ışığın şiddeti azaltılıp arkadan gelen ışığın şiddeti arttırılarak, gündüz etkisini veren bir resmin sanki geceymiş gibi algılanması sağlanıyordu. Bütün bu ve benzeri yaratıcı tekniklerin asıl hedefi, izleyicide gerçeklik yanılsaması yaratabilmekti. Aydınlatma, renk ve ışık efektleri kullanılarak yaratılan yanılsama sayesinde, bu devasa resimlerdeki zaman, ortam ışığı, rüzgâr hissi ve genel olarak atmosfer, doğanınkine benzetilmeye çalışılıyor, görsel algılama yönlendirilerek iki boyutlu resim yüzeyinin üç boyutlu olarak algılanması sağlanıyordu.

Diyorama gösterilerinde sergilenen resimler, karanlık kutunun iki boyutlu yüzey üzerinde meydana getirdiği görüntülerin büyütülerek resme dönüştürülmüş halleri olması nedeniyle, bir optik bakışın ürünüdür. Diyorama gösterileri, karanlık kutu aracılığıyla yüzey üzerinde oluşturulan hayali görüntüden yararlanmak yoluyla, devasa bir perde üzerinde resim tekniği ve ışığın etkisi (aydınlatma, renk ve ışık efektleri) kullanılarak gerçeklefltirilen kusursuz bir göz aldanmasına dayanır. Karanlık kutunun yüzey üzerinde görüntü oluşturma ilkesini temel alan bu tip gösteriler, dönemin eğlence kültürünün önemli bir parçası olmuştur.

Alıntı: Fotoğraf Tarihi - Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayını, 2012