31 Ekim 2015 Cumartesi

HOMEROS (MÖ. 8. yy. İyonya)


Homeros (MÖ. 8. yy.) İyonyalı ozan. 
Heykel: Napoli Ulusal Arkeoloji Müzesi

Homeros'un yaşamı hakkında çok az bilgi vardır. MÖ 8. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış olduğu tahmin edilir. O'nun hakkındaki bazı bilgileri tarihçi Heredotos'tan öğreniriz. Homeros'un kör ve İhtiyar bir şair olduğu, oradan oraya dolaşarak şiir okuyup ekmeğini kazandığı, uzun yıllar Ege adalarında yaşadığı söylenir.
kopyala-yapıştır kaynak: turkedebiyati.org

Homeros Antik Yunanca'da cins isim olarak “köle” anlamına geliyordu. Kendisinden çok sonra gelen Klasik Çağ yazarlarınca Truva Savaşı sırasında yaşadığı rivayet olunmuştur. Antik Yunan ve Marksist antropoloji üzerine külliyatları ile tanınmış İngiliz yazar George Thomson, 2 ciltlik "Tarih Öncesi Ege - Eski Yunan Toplumu Üzerine İncelemeler" adlı eserinde, Homeros'un doğduğu yer olarak en yüksek olasılığın Sakız Adası olduğunu belirtir. Sonra ise diğer bir yüksek olasılık olan Smyrna'ya (bugünkü adıyla İzmir) vurgu yapar. Ancak gerçekte Homeros isimli bir şair yaşadıysa bile bu destanları yaratan veya derleyen tek bir ozan olmadığını düşünen araştırmacılar da vardır. 
kopyala-yapıştır kaynak: tr.wikipedia.org 

Antik dönem Anadolu ve Yunanistan'ında halk İlyada ve Odysseia'yı ezbere bilir, canlı bir ansiklopedi gibi içinde taşırdı. Askerlik, tıp, teknoloji, hukuk ve din bilgilerinin tamamının kaynağı bu kitaplardır. 
kopyala-yapıştır kaynak: Azra Erhat, İlyada önsözü, Can Yayınları

Homeros iki eseri ile bilinir; İlyada ve Odysseia adlı destanları, bütün Yunan kültürünün temelini oluşturmaktadır. İlk bakışta çok eskimiş ve çocuksu gelebilir Homeros'un destanları. Mitolojiden, fantastik anlatımdan hoşlanmayanlar ise onları saçma bulacaklardır. Oysa bu metinlerde, insanoğlunun yüzyıllardan beri değişmeyen pek çok temel dürtüsü, duygusu vardır. Onları tüm zamanlarla çağdaşlaştıran yani "klasik" yapan işte bu özellikleridir. Üstelik, "İlyada" ve "Odysseia", bir yandan Yunan tragedyalarının habercisidir, diğer yandan, yalın bir dille kaleme alınan daha doğrusu söze dökülen destanlardaki anlatım tarzı, geçmiş ve şimdi arasında gidip gelerek zaman akışını kırarak aktarılan hikayeler, modern edebiyatın bilinç akışı tekniğinin öncüsüdür.

Üsluptaki sadeliğin asıl nedenini ise, o çağlarda sözlü anlatımın müzik eşliğinde yapılmasında bulabiliriz. Ancak bu sadelik, bir cansızlık anlamına gelmez; tam tersine, çok canlı ve eğlenceli bir havası vardır Homeros hikayelerinin.

Homeros, sürülmüş bir tarlayı, buğday yürekli ekmeği, kuşların uçuşunu, yontulmuş bir iskemleyi, limanda bir gece göğüne karşı duran gemileri, derede çamaşır yıkayan kadınları anlatır. Yalındır, canlıdır, klasiktir.

Yazdığı destanlar Klasik Çağ Yunan Edebiyatı'nı ve Mitoloji'sini derinden etkilemiş ve bunların aracılığıyla da bütün batı edebiyatına etki etmiştir. İrlandalı yazar James Joyce'un Ulysses'i, İngiliz yazar Shakespeare'in Troilus ve Cressida'sı, Romalı şair Virgil'in (Publius Vergilius Maro; MÖ 70-19) Aeneid'i Homeros'un destanlarından derin izler taşıyan eserlerdendir.


İlyada Destanı'nın 1572 baskısı: Straßburg, Th. Rihel Yayınevi 

İlyada (Ilion ya da Ilios) Destanıeski Yunan şair Homeros’un yazdığı varsayılan büyük bir destandır. Bir başka Homeros destanı olan Odeysseia ile birlikte, batı edebiyatının en eski örneği ve tüm zamanların en güzel şiirlerinden sayılır. Yaklaşık olarak MÖ. 8. yüzyılda yazılan 24 bölümlük İlyada Destanı altılı ölçüyle yazılmış toplam 15 bin dizeden oluşur.

Homeros, Troya kuşatmasını baştan sona anlatmaz; savaşın 10. yılında sadece elli gün içinde geçen olayları anlatır. Savaş neredeyse bitmek üzeredir. 
Destan Akhilleus'un öfkesi ile açılır ve Hektor'un cenazesi ile sona erer. 

Odysseia, 1752 baskısı 
İngiliz şair Alexander Pope çevirsi
Kaynak: S. Whitehead Özel Koleksiyonu

Odysseia (Yunanca: Ὀδύσσεια, Odusseia, Odesa), Homeros'un İlyada Destanı'ndan sonra günümüze ulaşan ikinci en eski Batı edebiyatı örneğidir. 

Destan daha çok Yunan kahramanı Odysseus'u ve Troya'nın düşmesinden sonra evine yaptığı dönüş yolculuğunu konu edinir. On sene süren Troya Savaşı'ndan sonra Odysseus'un evinin bulunduğu İthake'ye dönmesi bir on sene daha alır. Öldüğü varsayılan Odysseus'un yokluğunda, karısı Penelope ve oğlu Telemakhos, Penelope ile evlenmek isteyen bir grup azılı taliple baş etmek zorundadır...
kopyala-yapıştır kaynak: tr.wikipedia.org