31 Ağustos 2015 Pazartesi

SİNEMADA ÜÇLEMELER: 15. Yeni Geçekçilik akımının en önemli yönetmenlerinden İtalyan sinemacı Roberto Rossellini'nin Anti-Faşist "SAVAŞ ÜÇLEMESİ"


ROMA, AÇIK ŞEHİR   -   "Roma Città Aperta"
(1945 - İtalya) - IMDb: 8,1 (6 ödül)
Yönetmen: Roberto Rossellini
Oynayanlar: Aldo Fabrizi, Anna Magnani, ...
Senaryosunu Sergio Amidei'nin Federico Fellini ile birlikte yazdıkları filmin yapımcısı ve yönetmeni Roberto Rossellini'dir. Rossellini filmin senaryosuna da katkıda bulunmuş. Filmde iki profesyonel oyuncu, Aldo Fabrizi ve Anna Magnani dışında tamamen amatör oyuncular rol almış. Film 1946 yılında Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülü almış. 1947'de de ABD'de En iyi Senaryo Akademi Ödülü'ne aday gösterilmiş. İtalyan Yeni Gerçekçiliği film akımının ilk örneği olan film, 1944 yılında Nazi işgali altındaki başkent Roma şehrinde yaşayan bir grup insanın hikâyesi anlatır. Gestapo, Nazilere karşı yapılan direniş hareketinin lideri olan Giorgio Manfredi'nin peşine düşmüştür. Yakın arkadaşı Francesco, Francesco'nun evlenmek üzere olduğu dul kadın Pina ve Rahip Don Pietro Pellegrini birlikte Giorgio'nun bir an önce Roma'dan ayrılabilmesi için yeni bir kimlik edinmesine yardımcı olurlar.




HEMŞO   -   "Paisà"
(1946 - İtalya) - IMDb: 7,8 (8 ödül)
Yönetmen: Roberto Rossellini
Oynayanlar: Aldo Fabrizi, Anna Magnani, ...
Paisa filmini "yeni gerçekçi akım"ın başyapıtı olduğunu bilmeden izleyen birinin izlerken daha başlarda pes etmesi mümkün ... İtalya’daki Amerikan seferberliğinin görüntüleri, Hollywood tarzı müzik, askeri emirler yağdıran kötü aktörler. Roberto Rossellini’nin yalın üslubu, etkileyici büyüsünü ancak birbirinden bağımsız altı bölümden ilkinin sonlarında sergilemeye başlar; hayat hikâyesini anlatan bir askerin, bir kurşunla aniden öldürülmesinden kısa bir süre sonra, bu askerin sohbet ettiği kişinin cesedini görürüz; Almanlar tarafından öldürülmüştür ve hayatta kalan durumdan habersiz Amerikalılar tarafından “pis bir İtalyan” diye nitelendirilerek önemsenmez.
Rossellini’nin bu 1943-46 vakai-namesi her düzlemde yıkım, acımasızlık ve anlayışsızlıkla dolu. Bir Amerikalı, karşısındaki fahişenin altı ay önce âşık olduğu kadın olduğunu fark etmez; bir sokak çocuğu, sarhoş bir siyahi askerle arkadaş olur ve o uykuya dalar dalmaz ayakkabılarını çalar; filmdeki son görüntü (unutulmaz biçimde kasvetlidir) bir grup partizanın acımasızca idam edilişini gösterir.
Ressellini, birbirini takip eden bu olayların akışına uygun olarak şaşırtıcı bir eksiltili (ekliptik-kesik) anlatıma, farklı dillerdeki zıt amaçlı diyaloglara ve dehşetin katı bir duygusuzlukla sunumuna dayalı bir yapı geliştirir. Paisa, kişisel hayatın etkileyici emarelerini savaşın acı ve korku veren tarihi dramının içine yerleştirmiştir.




ALMANYA SIFIR YILI   -   "Germania Anno Zero"
(1948 - İtalya) - IMDb: 7,9 (3 ödül)
Yönetmen: Roberto Rossellini
Oynayanlar: Aldo Fabrizi, Anna Magnani, ...
İtalyanca özgün adı Germania Anno Zero olan ve Almanca çekilen filmin Almanya'daki adı ise Deutschland im Jahre Null'du. Film Türkiye'de ilk kez Mart 1966'da Türk Sinematek Derneği'nde gösterilmişti. Film, yönetmenin "Savaş Üçlemesi"nin son filmidir. Üçlemenin ilk filmi olan 1944 tarihli "Roma, Città Aperta" (Roma, Açık Şehir) İtalyan Yeni Gerçekçiliği akımını başlatan film olarak bilinir. Üçlemenin ikinci filmi olan "Paisa" (Hemşehri) ise 1946'da çekilmişti. Kendi yazdığı hikâyeden uyarladığı senaryonun da yazarı olan Rossellini'ye senaryoda yardımcı olan Sergio Amidei, üçlemenin diğer filmlerinde de vardı.
II. Dünya Savaşı sonrası Almanyası'nın acı gerçeklerini, neredeyse yeryüzünden silinmiş bir kent olan Berlin'i ve burada hayatta kalmaya çalışanların dramını 12 yaşında bir çocuğun gözünden, karamsar ve duygusuz bir nesnellikle anlatan Rossellini, diğer yeni gerçekçi filmlerde olduğu gibi çekimlerini çoğunlukla amatör oyuncularla ve bombardımanın yıkıntılarının henüz kaldırılmadığı Berlin kentinin sokaklarında, bina enkazlarının arasında ve içlerinde gerçekleştirmiştir. Bu sinema akımının karakteristiklerinden olan serbest kamera hareketleri, doğal ışıklandırma ve doğal kurgu, doğaçlama oyunculuk vb. bu siyah beyaz filmde de görülmektedir. 
Diğer filmlerde olduğu gibi Roberto Rossellini yine profesyonel olmayan oyuncularla çalışmayı tercih etmiş. Gerçekçilik duygusunu azaltmamak için İtalyan yönetmen kendisi Almanca bilmemesine rağmen filmi Alman oyuncularla ve Almanca çekmiş. Filmin daha sonra İtalyanca dublajlı baskıları da yapılmış.
Filmin çekimleri 1947 yılının yazında Berlin'de gerçek mekânlarda gerçekleştirilmiş. Almanya'nın yenik çıktığı 2. Dünya Savaşı sona ereli henüz bir yıl olmuş ve yerle bir olan III. Reich'ın başkentinin enkazı henüz kaldırılmamıştır. Rossellini, üçlemenin diğer filmlerinde olduğu gibi bu filmde de film setleri yerine gerçek mekânları kullanmış. Yönetmen içindeki 3,5 milyon insanın umutsuzca hayatta kalmaya çalıştığı harabe bir kentin portresini çizmeye çalışmış. İçinde yaşadıkları şehirleri gibi birer enkaz haline gelmiş insanlar adeta durumlarını kanıksamışlardır, sanki içgüdüleriyle hayatta kalmaya çalışır gibidirler. Filmde hiçbir dinsel seremoni gösterilmez, insanlar onca çaresizliklerine rağmen dua etmez tanrıdan yardım istemez.... Filmde yalnızca bir kez yıkık bir kilise gösterilmiştir. Tavanı yok olmuş ve içeriden gökyüzünün görüldüğü bu Gotik mimari kilisede tek başına bir din görevlisi org çalar, dışarı taşan dinsel temalı müziği sokakta sadece birkaç yaşlı insan durarak dinler.
Film belgeseli andırır bir tarzı içinde barındırsa da bu etki diğer Yeni Gerçekçi filmler kadar belirgin değildir. Sadece nesnel olmayı amaçlayan film fazlaca bir ikincil tema içermez. Ders verir tarzda önermeler de yoktur. "Yeni Gerçekçilik" akımının diğer filmlerinin aksine "Almanya Sıfır Yılı"nda duygusallığa da fazlaca yer verilmemiştir. Savaşın acımasız ve sert yüzünü gözler önüne sererken bir yandan da masumiyetin parça parça oluşunu vurgulayan bu karamsar filmin kasvetli ve yürek parçalayıcı müziğini Roberto Rossellini'ni kardeşi Renzo Rossellini bestelemiş. Sonuçta ortaya rahatsız edici, umutsuzluk aşılayan ve acıtıcı bir sinema çıkmıştır. Bir yazar bu filmi "fantezi ile gerçeğin birbirine geçtiği, Yeni Gerçekçi tarzda çekilmiş bir dehşet filmi" olarak nitelendirmişti.
Filmin hemen başındaki ibareye göre Roberto Rossellini bu filmini 1946 yazında 9 yaşındayken peritonitten ölen oğlu Romano'ya ithaf etmiştir.





Üçleme, "triloji" veya "üçlü yapıt" ...
Birbirinin devamı niteliğinde olan, birbiri ile karakterler veya konu açısından bağlantılı olan üç eserden oluşur. Genellikle edebiyat, sinema, video oyunu ve tiyatro alanlarında kullanılır.  Bu türdeki eserler bazen bir bütün, bazen de üç ayrı çalışma olarak kabul edilir.

Ben sinema tarihinde önemli yeri olan üçlemeleri öğütüyorum...