12 Ekim 2015 Pazartesi

Eshilos

ESHILOS (Aiskhylos - MÖ. 525; Eleusis, Atina - 456; Gela, Sicilya, İtalya) 
(Eshilos büstü: Capitolini Müzesi "Musei Capitolini" - Roma; İtalya)
Eshilos (Yunanca: Αἰσχύλος, Aiskhylos) (MÖ 525/524  – MÖ 456/455) 
Antik Yunan tragedya şairi 

Tragedya edebiyatının üç büyük yaratıcısından (öteki ikisi Sophokles ve Euripides) ilkidir; bu yüzden bazı metinlerde tragedyanın babası diye anılır. Soylu bir ailede yetişti, Marathon Savaşı’nın kahramanı sayılan ağabeyi Kynaegiros gibi döneminin önemli savaşlarına katıldığı ve ün kazandığı bilinir. Yazdığı eserler kadar askerlik ve yurtseverlik başarılarıyla da övündüğü, kendi hazırladığı mezar yazıtından da bellidir: "Eurphorion’un oğlu Atinalı Aiskhylos, bu anıtın altında yatmaktadır. Kendisi verimli Gela'da öldü. Herkesçe bilinen değerine, Marathon ormanı ve bu değerin tadını tatmış olan uzun saçlı Persler de tanıktır." 

MÖ. 5. yüzyılda tragedyanın asıl şeklini aldığı yazar Eshilos'tur. (MÖ. 525-424) Eleusis'te (bugünki Yunanistan'ın Attika şehri) doğmuştur. Bu tarih, Peisistratos'un parlak egemenliğinin onun ölümüyle son bulmasından üç yıl sonraya geliyor. Onun dönemi büyük politik kişiliklerin dönemi olmuştur. Tümden kişisel olan nitelikleri açısından Eshilos Eleusis site devletindeki eski bir soylu aileden gelmedir. Dönemin şairleri Pindaros (Pindar; MÖ. 4.yy), Simonides (MÖ 556 - MÖ 469)Samoslu Khoirilos, Sofokles ile ilişki içindeydi. Eshilos salt bir yazar değildi, dönemin etkin düşünürlerindendi.

Tragedya yazmaya yaklaşık MÖ. 500'lerde, yani gençliğinde başlamıştır. 2. yüzyılda coğrafyacı Pausanias'a göre bir gece tanrı Dionysos rüyasına girip, ona yeni oluşmakta olan tragedya sanatına yönelmesini söyler. Eshilos, rüyasından uyanınca bir tragedya yazmaya başlar. Maraton, Salamis, Pers savaşlarına katılmıştır. Tragedya yarışmalarına gençliğinde katılmaya başlamıştır. İlk ödülünü 485'te kazanmıştır. Eserlerinde koroya önem vermiş, oyunlarını mitolojiden almıştır. Tanrıların ve kahramanların en önemli ve en etkileyici taraflarını seçmiştir.

Eshilos, konuları bakımından birbiri ile ilgili üç oyunu birleştirmiş (trilogia: üçleme), sonuna bir satyr oyunu eklemiştir. Doksan kadar oyun yazmış olmasına rağmen elmizde sadece yedi tanesi ulaşmıştır. 

MÖ. 458'de Orestia adlı trilogiasıyla (Agamemnon, Adak Sunucuları, Eumenidler) son zaferini kazanmıştır. Trilogianın konusu Orestes in babasının katilinden ve annesinden aldığı öçtür. Yarışmalarda elli iki kez ödül kazandığı sanılıyor. 

MÖ. 472'de sahnelediği Persler adlı oyunu diğerlerinden tarihi, konu olarak işleme bakımından farklıdır. Bu oyunda yazar, Atinalıların yiğitliklerini, Perslerin ağzından övüp Perslerin yenilgisini tanrılara bağlar. 

Elimize geçen yedi oyunundan ilk yazılanı Yalvarıcılar'da elli kişilik koro ve bir kahraman vardır. Eshilos bu oyunda tek bir oyuncu kullanırken Persler, Tebai'ye Karşı Yediler ve Zincire vurulmuş Prometheus adlı oyunlarıyla tragedyaya ikinci oyuncuyu getirmiştir ve böylece karşılıklı konuşmaların oranı artmıştır.

Oidipus'un oğullarının çatışmasını anlatan Tebai'ye Karşı Yediler ile MÖ. 467'de birincilik kazanmıştır. 

Zincire Vurulmuş Prometheus'ta koro şarkılarının azalmasıyla oyunu konuşmalar ilerletmiştir. Konusu Promethes'un ateşi çalıp insanlara öğretmesi nedeniyle Zeus tarafından cezalandırılmasıdır.

Eshilos oyun sunumlarına da (maske, elbise ve yüksek ayakkabılar gibi) yenilikler getirmiştir. Dili güç anlaşılan, ağdalı bir dildi. Toplumdaki dini ve ahlaki konuları işlemiştir. Karakterlerin derinine pek inmemiş, kahramanların kin, intikam, gurur gibi duygularını başarıyla aktarmıştır.

Eshilos kendi doğduğu yer olan Eleusis'te temellerini bulmuş Demeter (Demeter, Yunan mitolojisinde tarımın, bereketin, mevsimlerin ve anne sevgisinin tanrıçasıdır.) tapımı Eleusian gizemlerine yönlendirilen Yunanlardan birisiydi. İsminden de anlaşılacağı gibi tapımın üyeleri bir anlamda mistik, ulaşılması güç bilgiler edinmek zorundaydı. Bu tapımın üyeleri aksi takdirde ölüm cezası alacakları koşulda tapım dışındakilere gizemlerle ilgili hiçbir şey anlatmama, tapımın üyelerinin kendilerinden olmayana gizemler konusunda hiçbir şeyi açığa vurmama, aksi takdirde ölümle cezalandıracakları gerçeği ve gizemlerle ilgili detaylar çok azdır. Bununla birlikte, Aristoteles'e göre Eshilos'un oyunlarından birine gizli bölümlerle ilgili ipuçlarını gizliden aktardığı iddia edilir. Bazı kaynaklara göre halktan kızmış biri sahnede performans sırasında Eshilos'u öldürmeye çalışmış fakat Eshilos kaçmıştır. Kendisi aleyhine açılan dava için hakim önündeyken Eshilos bu yaptığının hoş görülmesini dilemiştir. Fakat onun serbest bırakılması ise sırf Pers Savaşları'nda verdiği çabalardan ötürüdür.
kopyala-yapıştır kaynak: www.newikis.com/tr/wiki/Eshilos#Oyunlar.C4.B1

Eshilos'un Günümüze Ulaşan Oyunları (Kronolojik Sıraya Göre):
Persler (Persai - MÖ. 472; bir dörtlemenin ikinci oyunudur): Antik Yunan tiyatrosundaki tüm tragedyaların konusunu mitolojik olaylar, efsaneler oluştururken, Persler’in konusu dönemin güncel olaylarından alınmıştır. Eshilos, kendisinin de katıldığı, Salamis Savaşı'nı (MÖ. 480) ve sonuçlarını anlatır. Bu savaşta Perslerin uğradığı yenilgiyi anlatır.  Oyun, savaşa katılamamış yaşlılar korosunun endişeli ağıtlarıyla başlar. Pers ordusunun lideri Kserkes'in annesi Pers Kraliçesi Atossa da gördüğü kötü rüyadan bahseder. Bu arada sahneye gelen haberci savaşta bozguna uğradıklarını haber verir. Kraliçe Atossa, koroyu oluşturan yaşlılarla acısını paylaşır, yas tutar, kocası Pers İmparatoru Büyük Darius'un (Dara) ruhunu çağırır. Son olarak Kserkses sahneye gelir, koronun yakınmalarına o da katılır. Oyun, koronun yas şarkısıyla sona erer.

Yakarıcılar (Hiketides - MÖ. 470; Yakarıcılar bir dörtlemenin ilk oyunudur.): Aigyptos’un (Aigyptos, Yunan mitolojisinde Poseidon (Yunan mitolojisinde denizler, depremler ve atlar tanrısı) ile Nil'in (Yunan mitolojisinde Neilos (Nilus): Nil Nehri tanrıçası) erkek torunu. Elli kızın babası) oğulları, ısrarla Danaos’un (Mısır kralı Aigyptos'un ikiz kardeşidir. Daha sonra Argos hükümdarı olur.) kızlarıyla evlenmek istemektedirler. Ancak kızlar dıştan evlenme kuralının mutlak olduğu eski düzenden yanadırlar, bu yüzden kuzenleriyle evlenmek istemezler. Ancak aralarında biri "Hypermnestra" kardeşlerine zıt olarak, babasının tarafından çekilerek kocasına boyun eğmeyi seçer. (Nitekim, üçlemenin sonunda, yargı önüne çıkarıldığında, Aphrodite tarafından savunulup aklanacaktır.) Babaları Danaos'la Mısır'dan kaçan kızlar Argos kapılarına ulaşırlar, sığınma hakkı isterler; yalvarıcı/ricacı olurlar (hiketides). Argos kralı Pelasgos bütün tehlikelere rağmen onları sığınmacı olarak kabul eder. 
Aiskhylos bu oyunda, zamanının kadın sorununa değinmiş. Hypermnestra'nın aklanması, artık böyle evliliklerin yasak olmadığına işaret eder. Evlilik yeni bir biçim almıştır; kadın, erkeğine bağlıdır. Bu bağlılık ve kadının erkeğine göre aile içindeki statüsü, oyunda, Argos Kralı'nın sözlerinden anlaşılır (?).

Tebai'ye Karşı Yedi'ler (Hepta epi Thebas - MÖ. 467 yılındaki yarışmada birincilik kazanmıştır ve eserleri arasında Laios, Oidipous ve Sphinks oyunlarından oluşan dörtlemenin üçüncüsüdür. Thebai Antik Yunanistan'da kurulmuş bir şehir devletidir. Atina'nın kuzeybatısındaki Boeotia bölgesinde bulunmaktaydı.): Konusu Thebai efsanelerinden alınmıştır, Oidipous skandalının (Thebes'in mitolojik kralı. Babasını öldürüp, annesiyle evlenmiştir.) ortaya çıkmasından sonra Thebai kentinde meydana gelen olayları anlatır. Polyneikes ve Eteokles Oidipous’un oğullarıdır, ancak tahta geçme meselesi söz konusu olunca araları bozulmuştur. Polyneikes Thebai tahtını elde edemeyince Argoslularla birlik olmuş ve Thebai şehrini kuşatmıştır. Oyun da bu kuşatma sırasında olup bitenleri konu alır. Eteokles, kardeşinin yaptığının "ihanet" olduğunu söyler ve savaş başlar. Thebai ordusu Argosluları geri püskürtür, ancak Eteokles ve Polyneikes kuşatma sırasında birbirlerini öldürürler. Bundan sonra, Sophokles'in Antigone'sinde anlatılan olaylar kısaca işlenir; Antigone tüm engelleme çabalarına rağmen Polyneikes'in cesedini gömmekte diretir. Euripides'in Phoinissai adlı oyununda aynı konu işlenmiştir.

Oresteia (ORESTES ÜÇLEMESİ bugüne kalmış tek üçlemesidir.): Oyun  MÖ. 458   yılında Akropolis'in (Atina) kuzey yamacında bulunan Dionysos Tiyatrosu'nda oynanmıştır. 
Aiskhylos'un trilogyası, Kral Agamemnon'un Troia Savaşı'ndan sonra yurduna dönüşüyle başlayan olayları, Agamemnon'un oğlu Orestes'in başından geçenleri konu alır. Üç tragedyadan oluşur: Agamemnon, Khoephoroi (Sunak Taşıyıcılar), Eumenides (İyi Niyetliler).
Oresteia üçlemesi bir satir oyunuyla bitiyor. Oyun aslında bir dörtleme. Satyr oyununun ismi Proteus: Menelaos’un Mısır’daki maceraları üzerine olduğu biliniyor… Ancak oyunun metni günümüze kalmamıştır. 

Agamemnon (Oresteia trilogyasının birinci oyunudur.): Troya savaşından sonra yurdu Argos’a dönen kral Agamemnon'un sarayda yaşadıklarını konu alır. Agamemnon savaştan, esiresi Troya Prensesi Kassandra ile birlikte dönmüştür. Kassandra kâhindir; Agamemnon'un yakın zamanda bir felakete kurban gideceğini söyler. Keza kısa bir süre sonra kraliçe Klytemnestra ve sevgilisi Aigisthos (Aigisthos, Atreidai ailesinin bir üyesidir... Klytaimestra’nın sevgilisi... Yunan Mitolojisi’nde Pelops Oğulları, ilenilmiş bir aile olarak çeşitli tragedyalara konu olmuşlardır. Aigisthos da bunlardan biridir.) Agamemnon'u sarayda öldürürler. Klytaimnestra, bu cinayeti, kocasından (sefere çıkmadan önce tanrılara kurban ettiği) kızının intikamını almak için işlemiştir. Aigisthos'un da bu suça ortak olması, amcası Atreus'un babasına yaptıklarının bir uzantısıdır. Söylenceye göre Atreus, bir iktidar mücadelesi içinde kardeşi Thyestes'i (Aigisthos'un babasını) ülke dışına sürer. Fakat bir süre sonra barış bahanesiyle geri çağırır ve onuruna bir şölen verir; şölende gizlice öldürdüğü oğullarının etini sunar Thyestes'e.. Thyestes, cinayeti öğrenince, tüm Atreus soyunu lanetler. Aigisthos, Atreus'un cinayetinden kurtulabilen tek çocuktur. Şimdi, aynı intikam zemininde, Klytaimnestra ile birleşmiştir. Ancak onları birleştiren şeyin yalnızca intikam olduğu da söylenemez. Aralarında bir aşk bağı olduğu da kesindir. Klytaimnestra, Agamemnon'un seferden dönüşüne kadar gizli tuttuğu bu aşkı, cinayetten sonra iktidarını güçlendirmek amacıyla halka açıklar. Aigisthos'u kendisine eş seçtiğini bildirir. Bu da, anaerkil toplum yapısından ataerkil yapıya geçişin bir göstergesidir.

Adak Sunucuları (Sunak Taşıyıcılar - Khoephoroi - Oresteia trilogyasının ikinci oyunudur.): Agamemnon'un öldürülmesinden sonra Argos tahtına Klytemnestra ve Aigisthos geçmiştir. Oyun, Klytemnestra'nın Agamemnon'dan olan oğlu sürgündeki Orestes'in Argos'a geri dönüşünü ve babasının intikamını alışını anlatır. Orestes, şehre geldiğinde ilk olarak babasının mezarını ziyaret eder. Burada kızkardeşi Elektra ile karşılaşır. İki kardeş, babalarının mezarı başında, intikam kararı alırlar. Orestes, önce Aigisthos'u sonra da annesini öldürür. 
Ancak intikam tanrıçaları (Eumenides: günahları cezalandıran üç tanrıça) peşine düşer... Aynı konu Sophokles’in ve Euripides’in Elektra adlı oyunlarında da işlenmiştir. 
Ve böylece üçlemenin son oyunu olan Eummenides (Hayırlı Tanrıçalar) başlar. 

Eumenides (Hayırlı Tanrıçalar / İntikam Tanrıçaları / İyi Niyetliler) (Eumenides: günahları cezalandıran üç tanrıça... Erinyeler (Tuvaca: érénï, koruyucu ruhlar; Yunanca: Ἐρινύες = çok Ἐρίνυς Erinys = öfke) Grek ve Roma mitolojisinde evrendeki düzenin ve doğa yasalarının bekçileri olarak görülürler. Erinye’ler başkalarına zarar verecek şekilde haklarının dışına çıkan herkesi, insan veya ilah olduklarına bakmadan, evrendeki düzenin korunması için, merhametsizce cezalandıran ilaheler olarak tanımlanır. Suç işleyenlerin peşine takılırlar, yeryüzünde olduğu gibi, öte-âlemde de durup dinlenmeden, gece gündüz suçluları bulup cezalandırır, işkence ederler. Acımasız olmalarına karşın, bu işi o kişinin ve herkesin hayrı için yapmaktadırlar. Bu yüzden onlara "eumenide’ler" (hayırlı’lar) de denir. Kişi ıstırabını yeterince çektiğinde ve yeterince pişman olduğunda yakasını bırakırlar. Erinye’ler kimilerine göre, İlâhî İrade Yasaları'nın gereklerini, bunların varlıkta yansıması olan vicdanı, vicdan sesini ve vicdan azabını simgeleyen bir semboldür.): Orestes, Erinyeler'den kurtulmak için Delphoi'deki Apollon tapınağına sığınmıştır. Fakat Erinyeler buraya da gelince Apollon(mitolojide müziğin, sanatların, güneşin, ateşin ve şiirin tanrısı, kehanet yapan, bilici tanrıdır.), Atina'ya gitmesini tavsiye eder. Orestes, burada, Areios Pagos'da yargılanır ("Ares tepesi" yunanca, areios pagos. Atina Akroploisinin batısındaki tepe (Akroplois: Eski Yunan kentlerinde, kentlerin yanıbaşındaki yüksekliklere verilen addır). En büyük mahkeme, yüce divan bu tepede toplanırdı... Ares: Savaş Tanrısı). Apollon bu mahkemede Orestes'in yanında yer alır. Böylece dava, tanrılar arasında bir potmos (görev-sorumluluk-vazife payesi) savaşına dönüşür. Anaerkil aile düzeninin bir sembolü olan Erinyeler (ki onlara ilkel dönemde kadınların tapımda bulundukları biliniyor) savunularında haklıdırlar. Çünkü aile içi cinayetlerde katilden intikam almak onların görevidir. Apollon ise (ki ona da Atinalılar baba (patroios) olarak taparlar) evliliğin kutsallığını ve erkeğin önceliğini savunur. Orestes'in aklanması böylece "ataerkilliğin" hakimiyeti anlamına da gelmektedir. Ayrıca "mahkeme" olgusu, ılımlı bir demokrat olan Eshilos'un da yeni düzene bakışını belirtir.

Zincire Vurulmuş Prometheus : 
Prometheus, ozan Hesiodos'a göre İapetos'la (İapetos, Uranüs (gök) ile Gaia'nın (yer) oğlu olan bir Titan'dır; dikkati temsil eder. Okeanos (Okeanos, Yunan mitolojisinde, Uranus ile Gaia'nın ilk çocuğu ve ilk Titan'dır. Tüm okyanusların kişileşmiş halidir.) ile Tethys'in (Tethys, Yunan mitolojisinde yeryüzünü besleyen tüm tatlı su kaynaklarının tanrıçasıdır. Okeanos'un eşi olarak, Potamoi denilen nehir tanrılarının, Nephelai adı verilen yağmur bulutu tanrıçalarının ve üçbin kadar Okeanid'in (Okeanides: Okeanos ile Tethys'ten türeyen su perileri) anasıdır. Tethys de, Okeanos da Titanların en yaşlı kuşağına mensupturlar. Tethys ismi, Yunanca "tethe" (nine, ebe) sözcüğünden gelir. Okeanos'un suyunu emip yer altında biriktiren Tethys, nehir ve göllerden tutun da pınarlara, yağmur bulutlarına, kuyulara varıncaya kadar, sayısız çocuğunu bu yer altı kaynakları ile besler.) kızlarından biri olan şöhret tanrıçası Klymene ile evlenmiş ve bunun sonucunda 4 çocuk meydana getirmiştir.) yaşlı Okeanid (su perisi) Klymene'nin ( bir diğer adı da "Anadolu" anlamında, Asia'dır.) oğlu, Atlas (Atlas, Yunan mitolojisinde İapetos ile Klymene'nin 13 çocuğundan en güçlü olanıdır. Olympos’a saldırdığı için Zeus tarafından gök kubbeyi omuzlarında taşımakla cezalandırılmıştır.), Menoitios ve Epimetheus'un kardeşidir. Bazı metinlerde Prometheus'un annesi Asia ve kardeşi Athos olarak gösterilir. Prometheus, öteki kardeşleri gibi, tanrısal düzene kafa tutmuş, karşı çıkmış ne var ki öteki kardeşlerinden farklı olarak sonunda insanoğlunu yaratarak ve onlara ateşi (yaratıcılığı, bilimi, uygarlığı) vererek bu düzeni değiştirmeyi başarmıştır.)

Eshilos Prometheus üçlemesinde, Prometheus karakterine ilave özellikler ve vasıflar yüklemiştir. Aiskhylos, Prometheus'u hem bir tanrı hem de Zeus'un gücüne karşı koyamasa da doğru bildiği yoldan şaşmayan bir kahraman olarak görür. Prometheus ona göre eşsiz bir bilici, büyük bir mucit, insanlığa ateş gibi nice nimetleri sunmuş bir büyük insanlık dostudur. Bir Titan oğlu olduğu halde, yüksek önsezileri nedeniyle Titanomakhia'da Titanların değil, tanrıların yanında yer almış ve Zeus'un nihai zaferinde olmazsa olmaz bir rol oynamıştır. Zeus'un insanlığı önce ateşten mahrum etmek, sonra da sel sularında boğmak şeklindeki planını bozarak insan neslini yok olmaktan kurtaran Prometheus'tur. Prometheus, insanlara ateş yakmaktan tutun da hayvanları evcilleştirmeye varıncaya kadar, bütün bilgileri (mimari, astronomi, matematik, edebiyat, tıp, zanaat, kahinlik ve diğer sanatlar) öğretmiştir. Fakat bunu Zeus'un iradesi dışında gerçekleştirdiği için Skythia'da bir kayaya zincirlenmiştir. Zincirleme işini Hephaistos, yanına Kratos ile Bia'yı da alarak yapar. Skythia'da zincirli bulunduğu sırada Prometheus'un Okeanidler ve Io gibi bazı ziyaretçileri olmuştur. Bildiğimiz gibi, Prometheus, kendisine akıl danışan Io'ya yardımcı olur. Zeus da Hermes'i Prometheus'un yanına yollamış ve ondan kendi yazgısı açısından son derece önemli bir şeyi öğrenmeye çalışmıştır. Eski bir kehanete göre, Zeus'un kendisini tahtından edecek bir oğlu olacaktır. Zeus, Hermes aracılığıyla, bu çocuğun hangi kadından doğacağını Prometheus'tan öğrenmek ister, zira bunu bilen tek kişi Prometheus'tur. Fakat Prometheus, Zeus'un öğrenmek istediği ismi Hermes'e söylemeyi reddeder. Bu küstahlık üzerine Zeus küplere biner ve öyle bir şimşek çaktırır ki Prometheus'u bağlı bulunduğu kaya ve zincirleriyle beraber Tartaros'a gömer. Fakat Prometheus Tartaros'ta ilelebet kalmaz. Aradan çok uzun bir zaman geçse de, bu sefer yeni bir işkenceden geçmek için tekrar yeryüzüne çıkartılır. Prometheus'un zincire vurulduğu yeni mekan, Kafkas Dağları'dır. Orada bir kartalın ya da bir akbabanın Prometheus'a ettiği işkenceyi biliyoruz. Bu işkence, bir tanrının Prometheus'un yerine geçmeyi kabul edeceği güne kadar devam edecektir. Bu ölümsüz varlık, Apollodorus'a bakacak olursak, Herakles'in okuyla onulmaz bir biçimde yaralandığı için Hades'te yaşamaya razı gelen kentauros Kheiron olmuştur. Bazı kaynaklarsa Prometheus'un sonunda "çözüldüğü", yani yoğun işkence altında, Zeus'un bilmek istediği kadının adını (Thetis) önünde sonunda ona söylediği için, bizzat Zeus tarafından serbest bırakıldığını söylerler.

kopyala-yapıştır kaynak: 
tr.wikipedia.org 
yunanmitolojisi.com
yilmaz.twoday.net
atesuslu.blogspot.com.tr